3 MART 2010- Haydi bakalım, bilumum basın kuruluşları ve fırsat bu fırsat bir de buradan ’çakayım’, diyerek Başbakana aslanlar gibi tepki veren köşe yazarları… Şimdi de sıra Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Abdurrahman Yalçınkaya’ya tepki vermeye geldi.
Haberiniz vardır mutlaka, AKP’yi ‘’kapatsınlar mı kapatmasınlar mı’’ diye rutin rutin incelerken köşe yazarlarının yorumlarından da faydalanacakmış Yalçınkaya…
Geçen seferki incelemede kullanılan küpürler yetmemiş, dahası o yüzden ‘’google davası’’diye dalga geçilmişti ya o bakımdan. İş, ‘’ağır’’ köşeci abilerin ablaların yorumlarıyla biraz daha ciddiyet ve hatta lezzet kazansın da tadından yenmez olsun diye herhalde.
Ama işte ben o ‘’ağır’’ köşeci ablalardan olmadığımdan, kendimi kuşlar gibi ‘’hafif ve özgür’’ duyumsadığımdan olsa gerek Başsavcı’nın bu taktiğinden hiç ama hiç gönenemedim.
Onun, ‘’Basın mensuplarının yazdıkları ayrıntılı biçimde incelenir. Köşe yazarlarının yorumları da incelenir. Onları ihbar kabul ediyoruz.’’ şeklindeki açıklamasını hakaret kabul ettim.
Yorum yapma özgürlüğüme, köşe yazarı kimliğime yapılmış ‘’ağır ve rezil’’ bir hakaret hem de…
…
Sayın Başsavcı,
Dün, köşe yazarlarına alenen baskı yapan Başbakanı (oldukça ağır bir şekilde) protesto etmiştim…
Şimdi de bu hile ve desise kokan baskınızdan ötürü ”sizi” protesto ediyorum.
Çünkü:
Bu yaptığınız ifade özgürlüğüne karşı yapılmış ‘’ağır ve sinsi’’ bir baskıdır.
Biz gazeteciyiz, yazarız; ihbarcı muhbir değiliz. MUHABİRİZ!
…
Başbakan eline sopayı alıp köşe kapmaca oynasaydı bizlerle; dövseydi hatta hepimizi, yine de kurtulamazdı eleştiri oklarımızdan.
Ama şimdi, ben mesela -ve benim gibi ‘’vicdanının sesini duymaya ve sadece doğruları yazmaya çalışan’’ yazarlar-, bir değil iki kere düşüneceklerdir onu ve ‘’hükümeti’’ eleştirmeden önce.
Vicdansızlar ve çıkar hesapları içinde olanlar ise bir değil bin kere vuracaklardır, vurduklarını da davul zurnayla ilan edeceklerdir ki duyasınız.
Olan da gazeteciliğin ve köşe yazarlığının bir gıdım kalmış itibarına olacaktır her zamanki gibi…
Bir de halka ve hakikate… Bu hengamede doğru ve haklı eleştiriler de görünmez olacaktır zira.
…
ÇOK ÖNEMLİ NOT: Başsavcı, gazete küpürlerinden ve yazar yorumlarından yararlanırken ”medyatekzip merkezi” nin hizmetinden yararlanmayı unutmaz umarım. Çünkü, ihbar diye iddianameye aldığı haberlerle yorumların hepsi çoktan ve resmen yalanlanmış olabilir. Bu işin sonunda rezil ve zelil olup hem şahsi hem de kurumsal karizmayı hepten çizdirmek de var yani.